18 Aralık 2015 Cuma
İnecek Bir Durak Düşünmeden Binilen Trenler
günlerin üzerime devrilmesini engelledim buralarda ben. yalpalanmadan yürümeyi ve takılmamayı çelmelere. burada: inecek bir durak düşünmeden binilen bütün trenlerde. şimdi adın ağzımdan çıkarken incelen kelimeleri, kısık sesimi ve o acı yutkunuşu geçersek soruyorum:
-"sahi sen nasılsın orada...?"
elini kesebildin mi yanlışlıkla da olsa? bir şarkıyı gerçekten hissedebildin mi. sırtında çaldı mı bir keman. dişlerinde hissettin mi bir piyanoyu. yeni atılmış dikişlerini aldırır gibi acı bir çığlık vardı o cem adrian şarkısında, sahi sen de duydun; sen de acıdın mı. bir dize kaldı mı senin de kursağında. boynunu sıkar gibi bir cümle. kafanı matkap gibi deldi mi bir fotoğraf karesi. döndüğün...döndüğün...döndüğün her yerde bir ayna çıktı mı senin de karşına... neresinden bakarsan, orasından kırıldın mı yüzüne. dokunduğun her yerinde bir yumruk patlama hissi uyandı mı. ağladın mı, yola baktın mı uzun uzun... merhem değil, ıslak bir öpücük aradın mı yaralarına bir gece yarısı kimsen yokken. bir kaldırım taşının neden ıslandığını anladın mı...bir kaldırım taşını sen de ıslattın mı...
... duyamıyorum çocuk. ...
inecek bir durak düşünmeden binilen bütün trenlerdeyim şimdi.
seni,,, duyamıyorum çocuk...
öğrendim günlerin üzerime nasıl devrilmeyeceğini. öğrendim.
artık çıkarıp bu treni raydan: güzelce ölebilirim.
9 Aralık 2015 - Denizli / Onur Budak
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder