Saat 08:50 ve ben
uzun zamandır yapmak istediğim bu düşünceyi, tam da bu anda yürürlüğe
koyuyorum. 13 Temmuz’da, Cumartesi gününde. Beraber geçirdiğimiz birinci ay
bugün…
Bu düşünce
hakkında biraz açıklama yapmamı bekliyorsun şimdi. Ama hayır, istemiyorum.
Dışarda sabahladım. Gözlerimi ne kapatmak, ne de açmak istiyorum. Kafamın
içinde bir kütle var gibi, taşıyamıyorum, çok yoruldum. İstediğim ne
mektuplaşmalar hakkında beylik cümleler kurmak, ne de bunu neden yaptığımı
anlatmak. İstediğim şey sensin benim.
“Sen.”
“Sen.”
Bu sözü aklıma
yatırdım, uzun uzun düşünmeye başladım az önce. Gördüğüm en sıkı kelime. En
sıkı, en sıkıştırılmış. Düşünsene, yağmur damlaları akmış nehirlere, nehirler
taşmış denizlere, denizler büyümüş, okyanus olmuş. Boydan boya maviye boyanmış
her yer. Her yer sana benzemiş. Pablo
Neruda’nın bir cümlesi geldi aklıma. "Değil
mi ki senden ötürü boyuyorlar maviye hastaneleri…" Oturup uzun uzun
düşünüyorum. Bu cümlede bahsedilen şahsın sen olabileceğin geliyor aklıma,
aklıma saplıyorum birkaç yapay mermiyi. Çünkü seni benden başka kimse
anlatmamalı. Neruda olsa bile, anlatmamalı. Sen, başkalarının dilinden çıkan
sadece bir kelime olursun, benim ise, dilimden çıkan kalbim. Evet... Açsam
ağzımı şimdi, adını yatırsam dilimin ucuna, kalbim çıkar gider senin ardına,
sesinin ardına… Ne demiştim, “sen…” Gördüğüm en sıkı, en sıkışık kelime. Buraya
kadar gelen ve sonsuza kadar uzanacak olan cümlelerimin içine sığdığı kelime.
Az önce tartıştık
seninle. Biliyor musun, senin bu halini çok seviyorum. Tüm dünyayı karşımıza
alıp, meydan okuyacağımız zaman da böyle ol olur mu? Böyle sinirli, böyle başın
dik, böyle arzulu, böyle kıskanç, böyle güçlü ve güzel böyle…
Sevgilim, güneş
ışığını bırakmış sana, boyunca bir maviyi çalıp getirmişsin uzak yerlerden. Ne
diyorum biliyor musun? O maviliklerini getirdiğin uzak yerlere gidelim seninle.
Dönelim sonra, tekrar gidelim. Sonra tekrar…
Tekrar gidelim…
Tekrar gidelim…
Çünkü gitmek güzel bir eylemdir sevgilim, avuç içlerimiz birbirine
temas edecekse yol boyunca…
Gitmek güzel bir eylemdir sevgilim, sen de öyle.
Gözlerindeki maviden öpüyorum…
“Sen benim ideolojimsin.”
13.07.2013 / Onur Budak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder