28 Nisan 2017 Cuma

Artık Hiçbir Şey Eskisi Gibi

























şimdi ben
o en yakın yollar bulunsa bile
yedi şehir geçmeden sana ulaşılamayacak bir yerde
antony hegarty'den bir şeyler dinleyerek
sabırla masamdaki kaktüsün büyümesini bekliyorum

ona gecenin üçünde mor bir kristalden yansıyan güneşler düşünüp
tek tek bütün dikenlerini sayıyorum
toprağında bir çocuk dişi gömülü, biliyorum
bileğimi toprağına dayayıp
bir çocuk dileğini büyüten bu beyaz saksıyla
aynı suyu içiyorum


kırk yedi dakikalık bir yaşam avcumun içinde
bütün politik şiirler bir yerde dursun
elli yıl ilerideki bir çocuk. bu dönemi bırak
hiç bilmesin
avcumu senin için
avcumu senin için
sevmekten yara dolu da olsa
bir uç beyin tekrarıyla
daha çok
daha çok açıyorum

çok ileride
parasız çocukların ağzından bir şiiri alıp
senin gördüğün göğe dikiyorum

hope there's someone
hope there's someone


sevgilim, bir çiçek adım benim
bir çiçek adıyla doğup. bir çiçek adıyla yok olanım


şimdi yedi şehir ilerinde
ben
hiç ağlamadan
bir kaktüse sarılıyorum.

Onur Budak
28 Nisan 2017 @İstanbul

22 Nisan 2017 Cumartesi

Meriç, Ölü Melek




















senin yırttığın gökte uçmayı reddettim
korktum göklerden
korktum göklerden gelenden
bu hayata çok incinmiş parmağımla
düşmekle yaralanmanın arasındaki o
ayrılmaz bağa tutundum.

durduğum sular hep aktı /
sürüklendim
arındım
yaralan
dım

sırtımda bir çift göz
nereye gittimse
kararan yerlere bakakaldım

ey. dünyanın götürdüğü şeylerin arasında
bir sözcük arayan gölgem
senden hep geri kalan gövdemle ben
adımladığım bütün şehirlerde
bir taşı işlemeye vakit aradım.

Onur Budak
22 Nisan 2017 @Yalova