25 Haziran 2014 Çarşamba
Düş'eş
Onunla karşılaştığımızda plazanın en üst katındaydık. Çatısında. Çatıya intihar edecek insanlar çıkardı, bir de sigara içenler. Zaten sigara içenler de mutlaka aşağıya bakıp oradan düşüşünü hayal ederdi... Ona doğru ilerledim. Yerde küçük kan lekeleri vardı. Telaşlandım. Ona doğru ilerlemeye devam ettim. Ayakkabılarımın yerdeki cam parçacıklarının üzerine basarak çıkardığı sesler gerilim müziklerini aratmıyordu. Çok fazla film izlemiştim ama böyle bir sahneyi hiçbir filmde görmemiştim. Çünkü o saçların rüzgarda böyle dalgalanmasına hiçbir film hilesi yardım edemezdi. İnsanoğlu, ilk defa bu saçların rüzgarla olan ilişkisinden etkilenerek birbirini öpüp okşamaya başlamış olabilirdi. Hızlandım. Süt beyazı bacaklarını kaldırdı ve topuklu kırmızı ayakkabıları, demir korkulukların diğer ucuna demir attı. Artık yüzü bana dönüktü… Evet, aşık olmuştum ama duygusallığın sırası değildi. Bağırdım.
“Dur, ne yaptığını sanıyorsun sen!”
Devamı için; Sokak Misyonu Dergi'nin, "Hazin' An" isimli sayısını temin edebilirsiniz...
Dergiyi temin edebileceğiniz yerler;
İstanbul: Taksim Mephisto, Taksim Aziz Kedi Kitabevi, Kadıköy Mephisto, Kadıköy 6.45 Dükkan
Ankara: Kızılay Tayfa Kitabevi, Kızılay Ardıç Kitabevi
İzmir: Alsancak Yakın kitabevi
Antalya: Muratpaşa Kitap Kurdu Kitabevi / Manavgat Çetin Kitabevi
17 Haziran 2014 Salı
Doku
Dokunmadan dokusunu bildiğin şeyler olur ya.. Yumuşak dersin.. Sert dersin.. Sıcak dersin.. Soğuk dersin.. Duyu organınla hissetmezsin, ama "duygu organınla" hissedersin.. ve bu tüm duyu organlarından daha kutsal kalır...
Evet, sanırım sende bulduğum şey bu.
17.06.2014 / Onur Budak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)