30 Kasım 2013 Cumartesi
Harpten Dönen Sarı Saçlı Kız / 1
Anlatması çok zor. İnanması ne kadar kolay olur senin için bilmiyorum ama anlatması çok zor… Beş gün… Tam beş gündür uyumuyorum. Sürekli kahve içmekten nefesimde oluşan ağır kokuyu umursayamıyorum bile. Su içiyorum. Günde üç öğün birer dilim ekmek yiyorum. Biraz önce aynaya bakma cesaretini tekrar buldum. Ama sonuç aynı, kendimi göremiyorum. Aynanın içerisine saklanmış o anlamıyor musun!
Tuhaf bir ütopya içerisinde gibiyim. Bazı saatlerde arafta olduğumu hissettiğim de oldu. Bazen uzay boşluğunda amaçsızca sürüklendiğime inanacak oldum. Gözlerim ne zaman kapansa, çok ağır adımlarla geçilebilecek bir köprü gördüm, sırat köprüsünü gördüm! Ağır adımlarla kontrollü bir şekilde ilerlerken, köprünün karşı tarafından bana doğru geliyordu. Ellerinin yüzüme değmesine çok kısa mesafeler kala ayağı kayıyor ve düşüyordu. Kontrolümü kaybedip onu tutmak için koşuşturmaya başlıyor ve o sırada bende aşağıya düşüyordum. İnan dostum, o anlarda, çocukluğuma ait rüyalarda çatısından atladığım binalar geldi aklıma. O rüyalarda hızla yere düşerken duyduğum korkunun hiçbir belirtisi yoktu. Aşağıya değil, yukarıya doğru düşüyor gibiydim. Büyük bir huzura erer gibiydim. Çakılıp tüm vücudumuzun parçalanacağı ana yaklaşırken, bana elini uzattı. Sonra mı? Sonra uyandım dostum. Ağlayarak, bağırarak. İnan bana, ruhum çekiliyordu. Daha fazla bağırmaya nefesim yetmiyordu, sırf buna kızıp tekrar bağırmaya çalışıyordum. Ne kadar canlanır gözünde bilemem ama, dostum, zihnimin kanadığını gördüm!
Şimdi senin için dünyanın en güzel müziği neyse, onu açmanı istiyorum. Ve bunları nasıl bir havada okursan oku, yine de yağmurun yağdığını hisset. Saçların, omuzların ve en önemlisi de gözlerinin ıslandığını hisset. Yatağına gir, üzerini ört ve aynı zamanda sıcak bir şeyler iç. Galiba artık sana onu anlatmaya hazırım. Şimdi, kabuklarımı soymaya başlıyorum çocukluğumdaki gibi. Hem belki kanarsa, annem saçlarımı öpüp okşar…
Şimdi, yorgunluktan taşıyamadığım gözkapakçıklarımı kapatıyorum, yukarıya doğru düşmem gereken çok rüya var. Beni merak etme, gücüm oldukça yazacağım...
-1. Bölüm Sonu-
Onur Budak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)